Kalorifer Böcegi
Kalorifer böcekleri, uzunlukları bulundukları bölgeye göre değişiklik gösteren ve genellikle 1.5 cm kadar olan, açık kahve ve koyu kahverengi arasında renklere sahip böceklerdir. Yeryüzünde dört binden fazla türleri bulunur. Bulundukları ortama çok çabuk adapte olup, çok hızlı çoğalırlar. Evlerde çoğunlukla rutubetin olduğu yerler olan mutfak ve banyo giderlerinden çıkarlar. Bina ve ortak alanlarda ise lağım ağızlarından çıkarak giderlere ulaşırlar. Dirençli bir yapıya sahiptirler. Bir ay hiçbir şey yiyip içmeden yaşayabilirler. Besin kaynakları genellikle insanların yiyecek artıklarındandır. Koloni halinde yaşarlar. Kendilerine özgü kokularıyla, bıraktıkları dışkı artıklarıyla kendilerinden olan diğer türlerin besin kaynaklarını ve bulundukları yerlerini belirtirler. Bu yüzden tek tük görülseler de ivedilikle kalorifer böcek ilaçlamasının yaptırılması şarttır. Her koşulda ve ortamda yaşayabilirler. Sıcak veya soğuğun yaşamlarını sürdürmede hiçbir önemi yoktur. Çok hızlı hareket kabiliyetine sahiptirler ve çok iyi gizlenirler. 1 gün içinde takriben 5km.ye kadar yol katederler. Genelde gündüzleri ortada değildirler, günün 16 saatini saklanarak; geceleri aktif hale gelip 5-6 saat beslenerek geçirirler. Vücutlarında bir çok bakteri türünü barındırırlar. Bunlar insan sağlığını tehdit eden bakterilerdir. Geceleri yiyeceklerin üzerinden geçerek bu bakterileri yemeklere bırakarak insanlara geçmesine ve onların hastalanmasına neden olurlar. Kalorifer böcekleri tifo, verem, entamoeba coli kistleri gibi hastalıkların yayılmasına yol açabilir. Bu nedenle çok tehlikelidir ve insan sağlığı için risk oluşturur. Profesyonel ilaçlama ve devam jel ilaçlarıyla mekanın detaylıca arındırılması şarttır.
Kalorifer böceği ilaçlaması başka haşereler gibi lokal ilaçlar kullanılarak yapılamaz. Derinlemesine inceleme yapılarak yuvalarına müdahale edilmeli, yumurtalarını da ortadan kaldırabilecek jel ilaçlama yapılmalıdır.
Nemli ve sıcak ortamlarda yaşarlar. Kuru, sıcak ve soğuk ortamları sevmezler. Baş kısmında antenleri, keskin bir ağza sahiptirler. Bu antenleri sayesinde sesleri duyar, iletişime geçer ve beslenirler. Zehirlidirler. Böcek ve otlarla beslenirler. Bulundukları ortama göre büyüklük ve renklere sahip olurlar. Kızıl, kahverengi, siyah renkleri mevcuttur. Rutubetli ve besin bulunan yerlere yuva yaparlar. İnsanlar için tehlike oluştururlar. Genelde toprak altında yuvalanırlar. Yağmurların yuvalarına dolmasıyla evere kaçarak yerleşirler. 
Kulağakaçan ismi rahatsız edicidir fakat sanıldığının tersine tehlikesiz bir haşeredir. Genellikle Avrupa ve Asya’da görülen hem otçul ve hem de etçil bir böcek türüdür. Nemli topraklarda yaşamaya bayılırlar, toprak oyuntularına yuva yapar, bazen de bahçe ve yeşillikler yoluyla evlere de konuk olabilirler. Zaman zaman meyve ve sebze gibi ürünlere de zararı dokunmaktadır. Diğer böceklere nazaran daha az tehlikeli bir böcek türü olmakla beraber, yine de ilaçlama ile hayatımızdan tümüyle çıkabilirler. Diğer böceklerden farklı bir yapıya sahiptir ve renk olarak da genellikle koyu renklidir. Dişi olan kulağakaçanın kuyruk kısmında makas, erkek kulağakaçanın kuyruk kısmında da kıskacı vardır. Vücutları baş bölümüne oranla daha geniş ve kalındır. 6 adet ayağı vardır. İnce ve küçük bir kanat yapısı vardır ve uçma özelliğine sahip değildir.
Kertenkeleler kör yılansı gibi türlerindendir. Ortalama 3000’den fazla türü bulunmakta ve sıcak iklimlerde yaşayabilmektedirler. Kertenkeleler ağaçlarda, yer altlarında, duvar kovuklarında yaşarlar. Rahatça düz duvara tırmanırlar. Vücutları yuvarlak hatlı olup, pullu ve pütürlüdür. Genellikle dört ayaklıdırlar ve uzun bir kuyruğa sahiptirler. Kuyrukları koptuğunda çok kısa sürede kuyrukları yeniden farklı olarak çıkar.
Kan emerek beslenirler. Bir çok hastalığın nedenidirler. Vücutları çok esnek yapıdadır, bir çok türleri vardır. Bu türlerden bazıları ölümcüldürler. Keneler meydana çıkmadan yapılacak periyodik ilaçlamalar oluşumlarını engelleyecektir. En tehlikelilerden biri, Kırım Kongo hastalık yayan keneler arasındadır. Bazıları konakçılarını görerek bazıları gözleri olmadıkları için koklayarak seçerler. Uzun bir müddet beslenmeden yaşayabilirler. Vücutta görüldüğü takdirde çıkartılmaya çalışılmamalıdır. 550 gün aç kalabilirler
Toplulukları genelde üç sınıftır: Dişiler, erkekleri ve işçileri. Bazıları ise başka türlerinin yanlarında asalaklar olarak yaşamlarını sürdürürler. Lavraları işçi karıncalar erişkin hale getirirler. Çoğu zaman yuvadan çıkmazlar. Yuvalar çok çeşitlidir. Hemen hemen her yerde yaşayabilirler. Koloni halindedirler. Çok değişik türleri vardır. Altı bacağı vardır ve bu bacaklar göğüsten başlar. Ağız ve göz yapısı çok keskin hatlara sahiptir. Bir çift anteni vardır. Algılamayı bu antenler sayesinde yaparlar. İki türleri bulunur. Etçil ve otçuldurlar. Etçil olanlar haşereleri yerler ve depolarlar; otçul olanlar meyve suları ve yaprakların üzerindeki mantar oluşumlarını yiyerek beslenirler. Bütün karıncalar uyum içerisindedirler. Aralarında iş bölümü yaparlar. Korucu, savaşçı, işçi olarak görev bölümü yapmışlardır. 20 saat kadar çalışırlar. Böcek türleri arasında en çalışkanlarıdır. Bulunduğu ortama göre, yapısal farklılık gösterirler. Kraliçe karınca haricinde hepsi kanatsızdır. Kendi ağırlığının 50 katı kadar ağırlık taşırlar. İnsanların açıkta bıraktıkları gıda maddelerinin üzerlerine bıraktıkları salgı ve dışkılarıyla insanlara hastalık bulaştırabilirler. Şekerli ve yağlı besinleri severler. Genellikle mutfak ve kiler bölgelerinde bulunurlar. Sıvı ilaçlama tercih edilmelidir. 
Pencere, tavan ve duvarlarda rahatlıkla tutunabilirler. Tırnaklar altındaki bezimsi yapı ve yastıkçıkların salgılarıyla oluşan yüzeysel gerilim ayakların salgılarıyla oluşan vakum yapılar karasinekler, 100’ün üstünde yaşamları boyunca ise 600.000 adet yumurtlarlar. İnce, uzun, beyaz olan bu yumurtalar 8-10 saat içinde açılırlar. 5-15 gün içinde 12 mm uzunluğa erişirler. 5 güne kadar pupa evresi geçirirler. Evrim geçirerek erişkin duruma gelen karasinekler, baş kısmında gelişen kabarcık pupanın kılıfını parçalamaya yarayacaktır. Erişkinler birkaç hafta kadar yaşarlar. Karasinekler kanatlı haşerelerdendir.